Asi - Senaryolar (1)

[yasamakguzel88]

-36-



İçimdeki hayal kırıklığını anlatıcak kelime yok sanırım…Kendimi aldatılmış gibi hissediyorum…Buna hiç hakkım olmadıgını bile bile… Az önce sen bu adamın gözünün önünde Alen’in elini, sırf onu kızdırmak için tutmadın mı? Ona inat olsun diye başkasıyla çıkmadın mı? Ne bekliyordun ki Asi..Seni onla görmesine rağmen, kapında köle olucağını filan mı? İçim acıyor…Göz yaşlarım akmasın diye verdiğim güç yoruyor beni….Nasıl bir oyunun içindeyim ben Allah’ım..Söylesene Demir, sen bu kızı istemiyorum demedin mi? Kızı evden kovmaktan beter bir şekilde yollamadın mı? Şimdi bu ne demek oluyor…Nasıl bu kadar çabuk fikrin değişebiliyor..Aklım almıyor bunu..

Ne oldu Asi Hanım…Ağlamamak için kendini zor tuttuğunu fark edecek kadar tanıyorum seni..Yanındaki gerzek anlamaz ama ben anlarım..Ben senin yüzünün her karesini ezberlemişim…Şu an ki halin şaşkınlıktan değil sadece üzüntüden..Kıskançlıktan deliriyorsun biliyorum..Tıpkı benim kıskançlıktan yanındaki herifi boğmak istediğim gibi..Ama sen başlattın bunu Asi…Beni , aşkımı en önemlisi arkadaşlığımı bile sildin attın… Bir kere bile şans vermedin…Beni dinlemek yerine kaçmayı tercih ettin..Bunun içinde kendince en akıllıca yolu seçtin değil mi başkasıyla çıkarak….Sen istedin bunu..Gözünün önünde başkasıyla el ele tutuşup, öpüşmek nasıl oluyormuş gör bakalım..Lessie ile karşına çıkıncada şu mükemmel sinirlerine hakim olabilicek misin?

ASİ- Lessie’den hoşlanmadığını sanıyordum…Kızla görüşmen için ne kadar yalvardığımı daha dün gibi hatırlıyorum..

DEMİR- Salaklık etmişim demek ki o zaman..Çok sevimli bir kız ve biz gayet iyi anlaşıyoruz..Bir şansı hak ettiğimizi düşünüyorum..

ASİ- Öyle mi?

DEMİR- Evet öyle..Ne güzel demi Asi, ikimizinde aynı anda aradığı insanı bulması..

ASİ- Evet çok güzel..Neyse sen bekletme Lessie’yi, size iyi eglenceler..

DEMİR- Evet öyle bir kız bekletilmemeli…Hadi ben kaçar çocuklar görüşürüz..

GÖRKEM- Hadi bakalım çapkın, rastgele..

DEMİR- Zevzeksin Görkem..Zevzek…

*******

DENİZ- Vallahi şaşırdım kaldım..O neydi şimdi öyle..Bu çocuğun o kızla ne işi olabilir..

ALEN- Aşık olmuş demek ki..

ASİ- Aşık mı? Demir mi? Güldürme beni Alen…İki üç gün kullanıcak kızı bırakıcak..Yazık değil mi kıza ya?

ALEN- Dur biraz sakin ol hayatım..Sen neden sinirlendin bu kadar..Kızlar düşünsün işin orasını değil mi?

ASİ- Öyle de? Ne bilim işte..

Bu sırada Deniz kulağıma eğilip, benden başka kimsenin duyamayacağı bir ses tonuyla fısıldıyor,

DENİZ- Nereye kadar kendini kandırıcaksın bakalım…Kıza üzülüyormuş..Biz de yedik…

Birinin bu şekilde gerçekleri yüzüme vurmasını hiç beklemiyordum..Bu kadar mı çok belli ediyorum ki duygularımı..Of benim aklım çok karışık…Ne hissetiğimi bilmiyorum ki..Sadece içimdekinin başlardaki o arkadaşlık duygusu olmadıgını biliyorum..İlk kez Demir’i kıskandıgımı hissettim..Oysaki daha önce kızlarla yanımda kur yapıyordu, el ele oturuyordu..Ama bu kez çok farklı…

GÖRKEM- Eee kapıda kaldık böyle….Geçicekseniz geçin, gidicekseniz hadi gidin..Bu ne asker gibi ayakta dikiliyoruz..

DENİZ- Yakışıklım biraz daha kibar olmayı denesen..

GÖRKEM- Ben böyleyim olamam….

ALEN- Aman olamazsın da ondan…. Hadi yürü Asi gidelim…

ASİ- Peki tamam..Görüşürüz Deniz evde..

DENİZ- Görüşürüz canım….

*******

ALEN- Ne kaba arkadaşların var canım?

ASİ- Efendim..Kim için dedin bunu?

ALEN- Görkem, Demir..Hepsi odun gibiler…Nasıl anlaşıyorsun şaşıyorum vallahi..

ASİ- Sana öyle gelmiş..Onlar gayet kibar insanlardır ama herkese karşı olmazlar..Sadece içlerinden gelen kişilere karşı kibardırlar..

ALEN- Of ya bizene..Hadi bize gidelim…Sevgiliyiz ama sağolsun arkadaşların yüzünden hiç yalnız kalamıyoruz..

ASİ- Arkadaşlarıma dakika başı laf sokmayı bırak..Herkes kendi evine gidiyor..

ALEN- Ama az önce gelicem demiştin..

ASİ- Dediğin gibi o az önceydi..Şimdi fikrim değişti, evime gidicem..

ALEN- Peki akşam çıkar mıyız?

ASİ- Sanmıyorum çok yorgunum..

ALEN- Bu güzel havada evde oturamam ben..Sen gelmezsen bile çıkarım..

ASİ- Sen bilirsin…Hadi iyi eğlenceler sana…

Alen kızgın bir şekilde gerisin geri kendi dairesine giriyor…Ama her şeyinde bir sınırı var..Ne zannadiyor ki, iki günde yatagına filan giriceğimi mi? Iyyy çok iğrenç..Ben asla öyle biri olamam..Ki zaten ona aşık filan değilim…Amacım belliydi bu teklifi kabul ederken, ..’’ Demir’i kendimden uzaklaştırmak’’……

*******

DENİZ- Asicim evde misin canım?

ASİ- Deniz odamdayım..Kitap okuyorum….Gel canım…

DENİZ- Heh buradaymışsın..Alen’desin sanıyordum ben..

ASİ- Yok hiç gitmedim, evdeydim ben..

DENİZ- Neden ki?

ASİ- Canım yalnız kalmak istedi biraz, başka bir sebebi yok..

DENİZ- Kavga filan mı ettiniz yoksa daha iki günden..Kırdımı eşek kafalı kalbini..

ASİ- Yok canım cidden öyle bişey..Sadece yalnız kalmak istedim..

DENİZ- Eh iyi madem öyle olsun..Hadi o zaman bizle gelsene, Görkem’le sinemaya gidelim dedik..

ASİ- Yok canım siz baş başa takılın..İnan bu akşam şu yataktan çıkıcak halim yok…

DENİZ- Yaaa hadi ama…. Bak aklım kalır benim senle..Hem vizyona süper bir koemdi filmi girmiş, biraz kahkaha atmanın kime ne zararı dokunur ki..

ASİ- Deliiii….Sen benim yerimede at canım kahkahaları..Sonra fazlasıyla telafi ederiz..

DENİZ- İyi öyle olsun bakalım..Ama bir şeyler yemeden uyuma sakın..

ASİ- Yerim annecim..Ya Deniz Görkem giderken evlerinin anahtarını bırakabilir mi? Çizimlerle ilgili birkaç araştırma yapim diyorum..Malum bizim pc tamirde..

DENİZ- Tamam canım tamam..Ben söylerim , girişteki dolabın gözüne bırakırız..

ASİ- Sağol canımsın…Hadi git hazırlan sevgilini bekletme..

DENİZ- Baş üstüne komutanım diyince ikimizde kahkahayı basıyoruz..Çok seviyorum ben bu deli kızı ya….

*******

LESSIE- Beni aradığını görünce o kadar çok şaşırdım ki elim ayagıma karıştı Demir..Nasıl mutlu ettin beni anlatamam..

DEMİR- Sevindim seni mutlu edebildiğime…Eee ne içersin? Çay , kahve, kola…Evime ilk kez misafir olarak geldin…Memnun göndermek isterim..

LESSIE- Hiçbir şey istemiyorum..Hem sen neden o kadar uzaksın bana..Gelsene şöyle yanıma otur..

DEMİR- İyiyim ben böyle..Şurdaki tekliye otururum….

LESSIE- Sen gelmezsen ben gelirim o zaman…Kaçamazsın elimden diyip iyice üzerime doğru geliyor Lessie.Şimdi bir ayagı benim dizlerimin üstünde, diger ayagı yerde, ellerini göğsüme yaslamış şekilde dudaklarıma uzanıyor…Tam öpüceği anda,

ASİ- Öhöö.Öhööö….Rahatsız etmiyorumdur umarım…

[deren1970]

-66-

Asi: 1.000.000 USD
İhsan Asi’nin bu cevabı karşısında sessiz kalmıştı. Rakam çok büyüktü. Bu sırada hafifçe Asi’ye baktı. Asi ellerini oğuşturup, önüne bakıyordu.
İhsan: Çok büyük bir rakam
Asi: Evet öyle baba. Çok özür dilerim, ailemin başına istemeden bela sardım ve biliyorum bu beladan kurtulmamız çok zor hatta imkansız.
İhsan kızının üzüntüsünü görünce dur bakalım Asi, hayatta imkansız diye bir şey yoktur. Muhakkak bir çıkış yolu vardır. Bir düşünelim, ne yapabiliriz, nasıl bu olaydan sıyrılabiliriz.
Asi: Baba sen inanıyor musun?
İhsan sandalyesinden kalkıp, Asi’nin yanına gitti. Kızına sıkıca sarılıp, umutsuzluk yok, dediğim gibi bakalım hayat belki de bu olayda bize kolaylık sağlar ha derken, kızının gözlerinin dolduğunu görünce yooo Asi yok öyle ağlamak, hadi sil gözyaşlarını dedi.
Asi: Tamam baba sağol desteğin için derken , eliyle gözyaşlarını kuruluyordu. İhsan çalan telefonuna açmadan, bak annen içtima için arıyordur derken, yüzündeki gülümseme dondu, çünkü arayan Neriman değil Cemal Ağa’ydı.
İhsan: Efendim Cemal Ağa
Cemal Ağa: Damat nasılsın?
İhsan: Sağolun iyiyim, ama herhalde benim hatırımı sormak için aramadın.
Cemal Ağa: Ha ha, İhsan İhsan, gururlu adam. Doğrusu hatrını aramak için aramadım, torunum Asi’ye izin isteyecektim.
İhsan: Asi için izin mi?
Asi dedesinin aradığını anlamış, konuşmalarını dinliyordu.Adı geçince babasına baktı. Baba-kız bakışırlarken Cemal ağa sözüne devam etti.
Cemal Ağa: İhsan daha tam toparlanmadım, ama merak etme rakibim yakında yine aynı arenada oluruz, ha ha, neyse işlerimle Asi’nin ilgilenmesini istediğimi bilirsin. Şimdi önemli bir iş için Asi’yi Antalya’ya göndermek istiyorum.
İhsan: Antalya’mı?
Cemal Ağa: Damat bu toplantıyı iptal ettirebilseydim senden yardım istemezdim inan. Ama bu toplantı benim için çok önemli. Asi’nin bu toplantıda beni temsil etmesini istiyorum.Eminim üstesinden gelecektir.
İhsan: Peki ama Asi yalnız nasıl gider, nerede kalacak? Diye sorarken, Cemal Ağa lafını kesti.
Cemal Ağa: Damat Antalya’da onu karşılayacak ve ilgilenecek kişiler olacak merak etme. Ben hiç torunumu zor durumda bırakır mıyım, sen yeter ki tamam de.
İhsan: Biraz durdurktan sonra sana karşı gelmek ne mümkün, ama Asi’yle konuşman lazım. Bakalım o ne der?
Cemal Ağa: Tamam damat uzatma yahu. Tabi ki onunla konuşacağım, kırmaz beni.
İhsan: Peki ne zaman gitmesi gerekiyor?
Cemal Ağa: Yarın orada olması lazım, problem çıkmazsa en fazla 1-2 gün sürecek.
İhsan: Peki tamam, ben Asi’yle konuşayım o zaman.
Cemal Ağa: Yok damat ben şimdi onu ararım.
İhsan: Zaten burada derken telefonun kapandığını duydu. Aynı anda Asi’nin telefonu çalmaya başladı. Eee be Cemal ağa diye içinden söylendi.
Asi dedesinin dediklerini dikkatlice dinledi.
Asi: Tamam dede, sen bu göreve beni layık gördükten sonra.
Cemal Ağa: Asi buna görev demiyelim, bir rica diyelim, ha ha
Asi: İyi de dede hala ortak olduğumdan ali’yle konuşmam lazım derken
Cemal Ağa: Sen onu düşünme, ben onunla konuşurum. Sen şimdiden çantanı hazırla.

[deren1970]

-67-

Asi telefonunu kapattıktan sonra baba-kız bakıştılar. Ali’yle dedem konuşacakmış baba.
İhsan: Duydum dedikten sonra endişeli gözlerle kızına baktı.
Asi: Babacığım merak etme, ben hallederim.
İhsan: Orası kesin, sana güveniyorum ama derken Asi babasının elini avuçlarının içine alıp,
Asi: Babacığım altı üstü en fazla iki gün sürecekmiş, yardımcı olacak kişilerde var. Hem dedemden bahsediyoruz. O yaş tahtaya basmaz.
İhsan: Yüzünde tebessümle evet basmaz. İyi o zaman bugün ne yapacaksın?
Asi: Bilmem, önce çantayı bir hazırlayayım, sonra ben seni bulurum baba.
İhsan: Tamam kızım.
Asi odadan çıkarken arayan yine dedesiydi.
Cemal Ağa: Asi kızım
Asi: Efendim dede
Cemal Ağa: Ben Ali’yle konuştum. Problem yok. Sen rahat rahat artık Antalya’ya gidebilirsin.
Asi: Peki dede, sağol.
Asi telefonu kapattıktan sonra sağol dede, beni o adamla konuşma işkencesinden kurtardın diyerek odasına gitti. İki gün ve toplantı diye düşündü ve her zaman giydiği kıyafetlerine benzeyen gömlek,etek kombinasyonu yaptı. Makyaj malzemelerine şöyle bir baktı, her ihtimale karşı makyaj çantasını da çantaya koydu. Artık hazırdı. Daha sonra aklına Demir geldi, öyle ya ona haber vermesi gerekiyordu.
Asi: Demir
Demir arayanın Asi olduğunu görünce rahat rahat konuşmak için evin balkonuna çıktı.
Demir: Efendim canım
Asi: Demir ben
Demir: Sana da günaydın
Asi: Anlamadım
Demir: Diyorum ki günaydın, seninde günün güzel olsun. Sabahları genelde ilk günaydın deriz de.
Asi: Anlıyorum ufaktan taşlar geliyor. Doğru söze ne denir. Günaydın Demir nasılsın?
Demir: Harikayım. Sabah sabah sevgilim arıyor, onunla konuşuyorum, daha ne olsun.
Asi gülerek çocuk gibisin.
Demir: Bilmem öyle miyim, belki de içimdeki çocuğun varlığını seninle keşfediyorum.
Asi: Çok tatlısın
Demir: Sen böyle konuş benimle, bak içimdeki çocuk daha ne cevherler yumurtlar.
Asi: Ayy Demir aklımı başımdan aldın, seni neden aradığımı unutuyordum az kalsın.
Demir: Ha anladım sen bir sebep yüzünden beni aradın, özlediğin için değil yani, öyle mi?
Asi: Yapma aşkım ya, bu nasıl bir alınganlık
Demir: Demek alınganlık yapıyorum, eğer öyle diyorsan, dediğin gibi olsun.
Asi: Ay yallahım şu canım telefonun gittiği yöne bak, ama hiççç kusura bakmayın Demir bey, triplerinle uğraşamayacağım. Ben yarın Antalya’ya gidiyorum.
Demir: Bu aralarındaki tatlı-sert konuşmayı sürdürmeye niyetliyken, Antalya’yı duyunca telefonun ucunda kalakaldı, kendini toparlayarak, Antalya mı?
Asi: Evet, yarın dedemin işleri için Antalya’ya gidiyorum. Bunu söylemek için aramıştım.
Demir: Anladım, madem iş için gidiyorsun.

[deren1970]

-68-



Asi: Bu defa şaşırıp, telefonda sessiz kalma sırası ona gelmişti. Bozulmuştu Asi. Demir’in demek öyle o zaman ikimiz yarın gideriz demesini beklersen, böyle cevap hayal kırıklığına uğratmıştı Asi’yi. Yine de kendini toparlayıp bir iki gün sürecekmiş, telefonlaşırız artık.
Demir: Tamam telefonun sürekli açık olsun yani toplantı süreleri dışında, olur mu?
Asi: Peki tamam.
Demir: Ha Asi bu arada Melek bugün İstanbul’a gidiyor. Zeynep’lerde bugün gidecek, şeyy diyecektim derken, Asi sözünü bitirmesini beklemeden,
Asi: Uğurlamaya bende gelirim.
Demir: Asi’nin bu şekilde cevabına inanılmaz sevinmişti. Tamam iki saat sonra filan çıkacağız, seni de uğrayıp alırım.
Asi: Gerek yok Demir, ben kendim gelirim. Hem şehre inince alacağım şeyler filan da var. Ondan kendi arabamla gelmem iyi olur.
Demir: Peki üç saat sonra havaalanında görüşürüz.
Asi: Tamam, görüşürüz, hoşça kal.
Telefonlar kapandıktan sonra ikisinin duyduğu hisler bambaşkaydı. Demir sevinç içinde gülerken, Asi uğradığı hayal kırıklığıyla baş başa kalmıştı.
Aradan geçen saatlerde ne yaptığını bile hatırlamıyordu. Bu olaya çok içerlemişti. Daha sonra kendi kendini telkin etmeye başladı. Kızım adamın işi var, gücü var, her dakika yanında olacak değil ya. Evet evet kesin işleri yüzünden bana eşlik edemeyecektir, ahh be Asi şimdiye kadar yedip bitirdin kendini, sen toplantıyı düşün, Antalya’yı düşün telkinleriyle kendini topladı.
Üç saat sonra havalanına vardığında, arabayı park ederken Demir’in aracını gördü, demek ki gelmişlerdi. Vakit kaybetmeden hemen içeriye girdi, salon pek kalabalık değildi. Meraklı gözlerle nerede olduklarını bulmaya çalışırken onu görmüştü. İçi yine tuhaf oldu. Sevdiği adamla bu seyahate ne kadar çok gitmek istediği aklına geldi. Hüzünlenirken, yooo kızım bu konuyu artık kapat, seni üzgün görmesin diyerek, yüzüne verdiği gülümsemeyle Demir’lere doğru yürüdü.
Asi: Merhaba
Demir: Asi merhaba
Melek: Asi çok teşekkür ederim, buraya kadar yoruldun derken, Asi Meleğe sarılıp,
Asi: Melekciğim ne demek, seni yolcu etmeye gelmeyeceğim de kime gideceğim.
Bu sırada gözü biraz ileride duran Zeynebe takıldı ve başıyla hafifi selam verdi.
Demir yanındaki Asi’ye bakıp bakıp duruyordu. Bu sırada İstanbul uçağının anonsunu duydular. Zeynep Asi’nin yanına gelip,
Zeynep: Her şey için çok teşekkürler, sayenizde yeni bir hayata atılıyorum.
Asi kendine uzanan el ile tokalaşırken, umarım her şey gönlünce olur. Yeni hayatın sana başarı, mutluluk getirsin dedi.
Zeynep yan yana duran Asi ve Demir’e bakıp sizde çok ama çok mutlu olun. Bunu hak ediyorsunuz dedikten sonra Demir’le de tokalaştı. Daha sonra ağbisinin yanına döndü.

[deren1970]

-69-


Demir ve Ekrem birbirlerine yaptıkları baş işaretiyle sessizce veda selamı yaptılar.
Demir: Ekrem Bey telefonum sizde var, her zaman arayabilirsiniz.
Ekrem: Teşekkürler dedikten sonra Asi’ye bakıp mutlu olun dedi.
Asi: Teşekkürler, size de yeni hayatınızda Allah yardımcınız olsun diye cevap verdi.
Melek huzursuz bir şekilde gelmeyen Emre’yi merak ediyordu. Anonsta yapılmıştı. Son bir umut kapıya baktığında yüzü gülümsemeye başladı. Emre uçağa yetişmişti. Hızlı adımlarla çıkış kapısına doğru ilerleyerek,
Emre: Kusura bakmayın az daha uçağı kaçıracaktım.
Melek: Önemli olan yetişmen derken bir anda senli benli konuştuğunu fark etti. Mahçup gözlerle anlayan var mı diye bakarken, Asi hafif tebessümle bu ikiliye bakıyordu.
Demir: Emre bey teyzem dün gitti İstanbul’a. Dolayısıyla yolculuk boyunca ve İstanbul’da Melek size emanet.
Melek: Ağbiciğim aşk olsun.
Emre: Gülümseyerek hiç merak etmeyin Demir bey.
Demir: Sağolun
Melek ve Emre’de yavaş yavaş çıkışa doğru giderken Asi elinde Demir’in elini hissetti.
Ne yapıyorsun sen der gibi Demir’e bakmasına rağmen, Demir gülümseyerek elini tutmaya devam etti.
Son defa birbirleriyle vedalaşmalarını yaptılar. Uçak havalanıncaya kadar Asi ve Demir camdan baktılar. Demir hüzünlenince;
Asi: Demirrr yapma, iyi haberler alacağız Melek’ten
Demir minnettar bakışlarla Asi’ye bakıp iyi ki varsın, bana verdiğin bu güç için teşekkürler Asi dedi.
Kapıya vardıklarında Demir Asi’ye dönerek;
Demir: Ne yapacaksın, planın var mı?
Asi: Çitliğe gitmeden bir çarşıya uğrayacağım. Bir iki şey alıp, çiftliğe döneceğim. Peki ya sen?
Demir: Bugün ve yarın derken göz ucuyla Asi’ye bakıyordu, inanılmaz önemli toplantılarım var.
Asi: Desene başını kaşıyacak vaktin yok.
Demir: Öyle de diyebiliriz.
Asi: Anladım, neyse sen o zaman büroya gideceksin bu durumda.
Demir: Evet yarım saat sonra mesela bir toplantı var.
Asi: Peki görüşürüz o zaman
Demir: Görüşürüz dedikten sonra iki sevgili farklı yerlere yürümeye başladılar. Demir sevinçten ıslık çalmayı bile düşünüyordu ama dur oğlum dur sakın ha bozuntuya verme diye içinden geçirdi.
Asi çiftliğe döndüğünde canı hiç babasının yanına gitmek istemedi. Gonca’da bebeğin onu yormasından odasına uykuya çekilmişti. Aklına atı geldi, biraz onunla dolaşayım bari diyerek ahıra gitti ve atını hazırlayıp, dolaşmaya çıktı.
Akşam yemeğine oturduklarında hala üstündeki o kırılgan halinden sıyrılamamıştı. Önündeki tabaktan bir iki çatal alıp bıraktı.
İhsan: Asi neyin var?
Asi: Yok bir şeyim baba
İhsan: Önündekilere dokunmamışsın.
Asi: Pek aç değilim ondan dedikten sonra izin isteyip, odasına çekildi.