ipek'cim aziz'cimin yazdiklari ile benzer seyler olacak ama yine de yazmak istedim.
1- Ali gelmese Demir Asi ile kolay kolay konuşmazdı bile.
Tuyolar basliginda da benzer bir muhabbet donmus, dun gece oraya da yazmistim. Tuyo icerikli bir mesaj olmadigi icin alakali kismi buraya da tasiyayim:
Demir hata yapar, ama Demir yaptigi hatayi anlayabilecek, bunu kabul edebilecek ve duzeltmek icin de adim atabilecek kapasitede bir insandir. Bunu defalarca kez de gostermistir. Iskenderun'da Asi'nin oda kapisina gelip, onunla konusmak istemesini ya da Kerim'le konusurken en basta Asi'ye anlatmam gerekirdi, hata yaptim demesini Ali'ye baglamak Demir'e yapilan buyuk bir haksizlik olur. Ali olmasaydi da Demir, Asi'ye haksizlik yaptigi icin pismanlik duyup, duzeltmek icin harekete gececekti. Oyle bir gidisat geregi de bu hareket icin 3 bolum 5 bolum beklemek zorunda kalmazdik. Aktardigim mesajda yazdigim gibi 28 Demir'in uyanisi, tas catlasa 29'da Demir'in harekete gectigi bolum olurdu. Asi'nin Demir'in yasadiklarini, hissettiklerini, korkularini onun agzindan duymasini isterdim. O zaman karsimizda eskiden oldugu gibi "seni anliyorum" diyen bir Asi bulurduk (Bknz: 7, 9, 18. bolumler). Bu demek degil ki Asi hemen oyle bir sahnede Demir'i bagrina basardi, affederdi, unuturdu, giderdi...Asi, yine Demir'in tekerrur eden bu tavirlari yuzunden temkinli olabilirdi, tereddut edebilirdi...Ama illaki de aralarinda cozerlerdi bu durumu. 3. sahislara hic mi hic gerek yoktu...dizidizidiziler Nickli Üyeden Alıntı
Okynns Nickli Üyeden Alıntı
Asi Literaturumuze ANLIK konusmasi olarak islenmis o talihsiz sahnenin akabindeki ve detayindaki bolumlerden birinde agac diplerinde ya da kizlarin misket yuvarladigi daracik daracik Antakya sokaklarinda Asi'yi aramasi, o eve gitmek istemiyor diye saatlerce onunla yagmur altinda dolasmasi, Istanbul'a giderken onun pesine takilmasi eger Demir'in "hala selamlasiyor olma" hali ise, canima minnet, ben seve seve alirdim onun o halini![]()
![]()
![]()
Ali gibi bir 3. sahis (yoksunu) hikayeye musallat olmasindansa boylesi pek daha guzel olurdu :good:
Madem Demir'in hatalari, yanlis adimlari konusunda eski vukuatlari gundeme getiriliyor, bu hatalari affettirmek, yanlis adimlari duzeltmek icin neler yaptigina da baksak diyorum :img-wink:
Bu baglamda literaturumuze ONCELIKLERIM DEGISTI konusmasi olarak gecen diger talihsiz sahneden sonra da eger Ali gibi bir sahsiyet(siz) olmasaydi Demir, Asi'ye yaptigi haksizlik icin 28. bolumde pisman olur, 28 sonunda, ya da tas catlasa 29'un ilk yarisinda bir sekilde Asi'yi karsisina alir ve ona olan biteni anlatirdi diye dusunuyorum. Aksini dusunmem de namumkun...
2- Demir kendi sevdiğini bile Asi'ye söyletmiş bir adamdır.
Benim sahsi fikrim de bunun onemsiz bir detay oldugu yonunde. Sevginin ifadesi iki kelime olan seni seviyorumun telaffuzundan ibaret olsaydi, edebiyatin buyuk bir kismi var olmazdi, ask siirleri, ask romanlari, hikayeleri olmazdi. Demir'in iki dudaginin arasindan "seni seviyorum" kelimeleri dokulmemis olabilir, ama 20. bolum sonunda Asi'nin ucurum gibi bakan gozlerinden girmis, kustahligindan cikmis, senin her haline asigim demistir. 22. bolum sonunda Asi'yi kollari arasina aldiginda "hep boyle kalamaz miyiz?" diyerek bir omru oyle gecirmek istedigini ifade etmistir. 23. bolumde hayalimdeki de sensin, yanimda olmasini istedigim de sensin, hayatta vazgecemedigim bir an olacaksa o da su an seninle burda karsilik oturdugumuz andir diyerek onunla orada gecirdigi dakikalarin bir omre bedel oldugunu ifade etmistir. 24. bolumde ciftligi almasinin nedenleri aciklarken gecmiste yaptiklarimin, ya da yapmaya niyetlendiklerimin bedeli, diyeti demistir, ama "sen bir daha aglamayasin" diye yaptim diye de eklemistir, 25. bolu de ati hediye ederken "tum ruhuyla tum kalbiyle senin" demistir, ama soz konusu olanin at degil kendisi oldugunu da asikardir...26. bolumde "seni seviyorum"u Asi'ye soyletmistir ama iki dakika sonra ilk gordugumden anda sana asik olmustumu soyleyen kendisidir. Ask ile bakan bakislarini da eklersek, Demir askini, sevgisini binbir cesit yolla zaten ifade etmistir. O iki kelime onun agzindan cikmamissa bu bir eksiklik midir? Olmazsa olmaz midir? Bence degildir... Ayrica Demir, Asi'yi sevdigini Suheyla'ya, Kerim'e, Melek'e de soylemistir. Peki Asi, Demir'i sevdigini kime soyleyebilmistir? Ya da Demir'e soyleyebilmis midir? Agzindan cikan o iki kelime oncelikle Demir'e aitti, sonra kendisine...Bunun disinda Asi, Demir'e onu sevdigini ifade etmis midir? Ya da baskasina? Ben Demir'i seviyorum diyebilmis midir? Babasi, at hediyesini kabulu konusunda Asi'ye sordugunda bu kabulun ne anlama geldigini ben de bilmiyorum, daha kendime bile itiraf edemedim, ama Demir bizim icin cok sey yapti, reddemezdim demistir. Diger tarafta Suheyla, Demir'i ciftlik konusunda sorgularken "sen o kiza asiksin, inkar etme" dediginde INKAR ETMIYORUM ZATEN demistir...
3- 26. bölümden sonra Asi fena halde yıkılmaz bir duvarla karşılaşmıştır.
Aslinda fena halde yikilmis br duvarla, o duvarin altinda ezilmis, can cekisen bir Demir'le karsilasmistir, ama anlamak istememistir, cunku Demir elini uzatip ondan yardim istememistir, tam tersine onu sorunlarina, acisina, mutsuzluguna ortak etmek istemedigi icin uzak durmayi yeglemistir, bunu yapaken de Asi'yi kirmistir, incitmistir. 28. bolumdeki cicekli bocekli atli cayir cimen sahnesinde ben Asi'ye cok sasirmistim. Demir'in mutsuzlugu, acisi, caresizligi yuzunden durusundan oyle akiyordu ki, bir gece once babasi ile yaptigi o konusmaya ve bu goruntuye ragmen "bundan sonra ben de Asi nehri gibi ters akacagim" diyebilmesine hayret etmistim. 27. bolumde yasananlardan oturu kirginligini ve kizginligini cok iyi anliyorum, ama Demir karsisinda bir harabe gibi dururken canin cehenneme, "screw you" dercesine, dusene bir tekme atarcasina konusmasini anlamiyorum. Benim bildigim Asi insancildir, karsisinda aci cektigi belli olan birine bu kadar acimasiz davranmazdi. Sebebini bilmese dahi sevdiginin bir derdi var, acisi var, uzuntusu var diye dertlenirdi, uzulurdu, endise duyardi...Asi o sahnede "simdi benimle paylasamamani anliyorum, zamana ihtiyacin oldugunu goruyorum, kendini hazir hissettiginde beni nerde bulacagini biliyorsun, unutma yanliz olmak zorunda degilsin" diyebilseydi, 2 sahne sonra Asi ile dertlesen bir Demir gormemiz kacinilmazdi bence...
4- Asi gibi ilkdefa kendini ve aşkını bir adama açmış birinin davranışlarını ve yanlışlarını ( ki yanlışlar yapmadı demiyorum) daha anlayışla karşılamalıyız gibi geliyor bana.
Aski ilk defa tadan, bu duygulari ilk defa yasayan sadece Asi degil. Demir belki kadin-erkek iliskileri konusunda Asi'den daha tecrubeli ama is ask oldugunda en az Asi kadar o da acemi. "Ask diye birsey yoktur Kerim" diye baslayan nutkunu hic unutmuyorum, Kerim'in "ask karsisinda maglubiyetin cok agir olacak, sudan cikmis baliga doneceksin" dedigini de... Demir'in de Asi'ye karsi hatalari asktaki acemiliginden.
Ama su da var Demir'in dertleri, problemleri konusundaki suskunlugu Asi'ye ozel degil. Bu Demir'in kendi karakteri, o sevdiklerini kendi problemlerinden hep uzak tutmus. En yakin dostu, kankasi bile annesinin intiharinin ardinda Kozcuoglu ailesi oldugunu bilmiyordu. Demir hicbir zaman bunu Kerim'e anlatmadi. Kerim zaman zaman sordu ama bir cevap alamadi. Kiz isteme olayi oncesinde Suheyla, Kerim'i mezarliga goturdugunde birseyler anlatti sadece.
Bir insanin karakterinin bir parmak siklatmasiyla degismesini bekleyemeyiz. Demir degisiyor, yavas yavas...Bu degisime alismasi, bu degisikligin oturmasi da zaman alir. Bu sirada hatalari oluyor, olacak da... Akli basinda her insan hatalarindan ders alir, senaristlerin surekli Demir'e ayni hatayi yaptirtip hicbir ders aldirtmamalari da artik Demir'in degil onlarin dengesizligidir diyecegim...Uzun lafin kisasi, Asi asktaki acemiliginden oturu anlayisi hakediyorsa, Demir de ayni anlayisi hakediyor (hatta bir de gecmisin yaralari da eklenince daha da fazlasini...) Sen de bir sonraki mesajinda ayni seyi ifade etmissin gerci, benimkisi tekrar olmus...
Yer imleri