Maraşlı

[werther]

Ya Mahur'cuğum sana bir sır vereceğim; Maraşlı bu geçen altı bölüm içinde bir sürü adam yaraladı ve bir kaç kişiyi de öldürdü zaten.Evet, evet öldürdü:) Dikkatli izlesene şu diziyi:)))) Yani ne gereksiz hassasiyet yaptın, hiç seni korurken sormuyordun adama Maraşlı bu vurduğun insanları nerelerinden vuruyorsun diye:)
"Katil olacaksın"gibi asılsız bir sebep yerine "Savaş'ı öldürürsen mutlaka kendisini destekleyenler ortaya çıkar, bu iş daha da büyür' ü tercih ederdim..

Bölüm sonu şaşırtmadı.Açıkçası cansıkıcı bazı mevzular yüzünden sık yorum yapamadım ama fragmanı izlediğimde Maraşlı'yı götürenlerin teşkilalttan olduklarını düşünmüştüm.Zannımca kendisi haddini aştı, çok fazla duygusal davranmaya başladı ve ya emirleri dinlemeyerek yalnız başına haraket ediyor olabilir.

Mahur bir ipucuna ulaştı ama Maraşlı bu meseleden yırtabilir çünkü pek Maraşlı'nın aleyhine bir durum yok gibi.İşte vardı böyle bir mekan, son günler kapanmış diyebilir.Yani Mahur hala Maraşlı'ya inanmaya devam edecek şimdilik. Yalnız orada ne bulmayı umuyordu acaba Mahur?:))

Bölümü izlerken diziden koptum, Maraşlı izlemiyor gibiydim..Olaylar hızla çözülüyor ve ben de buna ayak uyduramıyorum.Eski sıcak sahneleri arıyordum bölüm boyunca.Aslında macera tarafının ağır bastığı bölümlerin olması normal ama olayların seyri değişti,yeni bir level'e geçtik sanki. Bir daha eski tarzda bölümler görmemek ihtimalimiz de var sanki.

[fracture]

Ne bölümdü yahu.. Geçen bölüme göre daha sakindi evet fakat son yarım saatiyle bomba etkisi yaptı.. Biraz konuları toparladıkları için, ana temaya ara vermişler.. Her dizinin geçiş bölümleri oluyor fakat bu dizinin geçiş bölümü bile harika.. Sıkılmadım açıkçası.. Her ne kadar İlhan falan biraz yordu bölümde fakat üzüldüm de kendisine.. Türel ailesinde Mahur'dan sonra en masum kişi İlhan bana göre.. Kıyamıyorum ona..

Biliyor musunuz.. Bana kalırsa Celal, Savaş'tan daha tehlikeli bir adam.. Bu bölüm bunu gördük.. Savaş duygusal çünkü.. Anne duygusallığı var.. Ne bileyim baba duygusallığı var.. Özgüveni yüksek, egosu tavan.. Hep duygularıyla hareket ediyor.. Ben yenilmem modunda dolanıyor.. Fakat farkında mısınız bilmiyorum.. Bunlara rağmen Celal'e yenilen de hep oluyor.. Ve dizinin seyir zevki burada başlıyor işte.. Savaş'ın o özgüveninin söndüğü anda.. Çünkü karşısında bir canavar var.. Eğitilmiş bir robot.. Duygusuz bir adam.. Zeliş için duygularını karıştırdığını mı düşünüyorsunuz mesela.. Bunu bile atlatıyor Celal.. Bir gecede kendine geldi.. O robot haline döndü.. Ben bu bölüm Celal'den fazlasıyla korktum.. Bu adamın elinde kimse sağ kalmazDışarıda herkesi etkisiz hâle getirip, bir de üstüne Savaş'ı alıp götürmesi falan.. Savaş falan hikaye dedirtti bana Celal için.. Savaş'ın havasının sönmesi enfesti.. Gerçekten müthişti ya ne desem az kalır..

Mahur da endişeleniyor ya.. Adam öldürecek, hapse girecek diye.. Ah diyorum kuzum.. Adam kaç kişiyi öldürüyor sen biliyor musun acaba Sen evinde fosur fosur uyurken, o birilerini öldürüyordu belki de.. Ne hapsi.. Arkasında hepsini temizleyen birileri var.. Fakat bu sefer temizlemeyeceğiz dedi teşkilat sanırım.. Zılgıtı yiyecek CelalYalnız Celal'in teşkilattaki başındaki patronlarından birinin kadın olması nefis değil mi ya.. İlk defa Hilal'i (Hilal idi sanırım adı karakterin) karizmatik bir şekilde gördüm Celal'in karşısında.. Son sahne bu yönden de çok iyiydi.. Kadın gözleriyle ne haltlar yiyorsun görüşmeyeli anlat bakalım diyordu..

Fakat ne için uyarıları yiyecek.. Birincisi Savaş bizim ilgilendiğimiz kişi değil diyecektir.. Ayak takımıyla mı uğraşıyorsun diye bir uyaracaktır kadın Zeliş zaafının üstüne gideceklerdir yine.. Ve asıl bomba bence Mahur olabilir.. Teşkilat sürekli takipteyse Mahur'un zaafını da çözüp, Celal'in üstüne gidecek olabilirler.. Peki Mahur'un zaafını nasıl çözebilirler?İşte bu noktada sevgili araszeynepp'e katılabilirim.. Şirin hanımın da istihbarat için bilgi kaynağı olma durumu olabilir.. Celal'in bundan haberi yoktur elbet.. Teşkilat işini her açıdan sağlama almış olabilir..

Celal'i ilk defa ezber masasında ağız yaparak konuştuğunu gördük.. Fakat benim kafam iyice karıştı.. Birincisi teşkilat o an çok üstüne gittiği için izin vermiş olabilir.. O da kendi duygularını anlatmış olabilir.. Fakat o zaman o an madem normal konuşmayacaktı, niye bunca zaman normal konuştu ezber yaparken.. Çünkü zaten hayatında Maraşlı ağzıyla konuşuyor.. Açıkçası aklıma başka bir şey geliyor.. O da şu.. Zeliş ile ilgili anlattıkları da gerçek değil O an öfke kontrolü yaparken, daha iyi adapte olabilmek için Maraşlı ağzıyla Zeliş hakkında konuşmak istedi.. Ve soruları geçiştirdi, kendini rolüne hazırladı.. Fakat şu var ki yine de Zeliş zaafı görünüyor.. Acaba diyorum çok değer verdiği birinin emaneti midir Zeliş.. Belki bebekken verdiler Zeliş'i ona.. Zeliş de bilmez bunu.. Yani normalde hiç evlenmemiş, çocuk sahibi olmamış bir adam da olabilir Celal.. Açıkçası bu haftaki teşkilat sahnesi beynimi ciddi ciddi yaktı benim Kimsin sen be adam deyip durdum yani..

Ve bana kalırsa da, Celal'in en büyük düşmanı ileride bu teşkilat olacaktır.. Savaş falan hava gazı

Mahur'un artık ciddi ciddi aşık olduğunu kanıtlayabilirim sanırım.. Sadece dile gelmiyor, hatta aklı izin vermiyor buna.. Abisinin yakıştırmalarına ses çıkarmıyor, hoşuna gidiyor fakat olduramıyor.. Çünkü hâlâ asil kızımız kendisini Celal'e denk görmüyor.. Küçümsüyor demek istemiyorum fakat farklıyız diyor.. Haklı bir açıdan da.. Sonuçta ciddi bir ilişki isteyecek bir durumu yok.. Çok zor onun için.. Daha doğrusu bununla savaşacak bir gücü yok.. Hayat da buna pek izin vermiyor, düşünmesine tabii.. Ki bir süre daha vermeyebilir fakat eli kulağında bence.. Yakın zamanda ikiliye dair ciddi adımlar göreceğiz görünüyor..

Tabii büyük bir sınav gelecek öncesinde.. Güven.. Mahur'un bu aşk için savaşacak güç bulması için, önce Celal'e güvenmesi gerek.. Her yönden.. Bu güven şimdi bahsettiği bir güven değil.. Aşk için savaşabilecek bir adam var mı karşısında bunu anlaması gerek.. Adamda tık yok malum..

Savaş'a evdeyken Maraşlı dışarıda fıldır fıldır dolaşmasına rağmen Maraşlı yok demesi, bir de üstüne evdekileri önemsemeyip Maraşlı'yı engellemeye çalışması mı desem.. Yetmeyip peşine düşmesini mi söylesem.. Maraşlı ona ters ters davranırken, hatta Mahur'un en önemsediği konuda yani hayatını koruması konusunda hata yapmışım diyerek onu kırmasıyla birlikte son anda ağlamaklı bir şekilde trip atmasını mı konuşsam.. Bu keskin söze rağmen, gece onu düşünüp ısrarla aramaya çalışmasını da dile getirsem.. Yoksa bunların hepsini bir kenara bırakıp, Maraşlı o sert huysuz yüzüyle tamam seni ben işe götürürüm bekle azıcık dediği an Mahur'un anında pamuk gibi yumuşamasını mı konuşsam ya da durun yetmedi bir de üstüne o sert söze rağmen kuru özrüyle Mahur'un yelkenleri anında indirmesinden mi bahsetsem Kız yanıyor Maraşlı diye diye, karşıdaki ise gül cemalini saklıyor kızdan.. Daha ne diyeyim bilemedim.. Celal'in Mahur için yanıp tutuştuğu o anı merak ediyorum.. Yani gelecek az kaldı hissediyorum fakat Maraşlı'yı tam hareketlendiren şey ne olacak bilmiyorum.. Çünkü biliyorum.. Celal, Mahur'a keskin ve geri dönülemez bir hamle yaparsa Mahur biz olmayız gibi tüm nidaları unutur anında teslim alır.. Buraya da fracture yazdı dersiniz.. İş tamamen Celal'de bitiyor

Sevgili werther'i kutluyorum da ayrıcaMahur, Celal ile ilgili şüphelenmeye başladı bile.. Dediği oldu, hem de kendiliğinden oldu.. Kimsenin müdahalesi olmadı bu konuda.. Bence bölümün asıl bombası buydu.. Bizi Savaş ile kandırdılar bölüm öncesi bence Celal'in o gece aslında istihbaratçılarla buluşacakken, Mahur için rakı sofrası hazırlatması ne desem bilemedim.. Bu çocuk Mahur'u daha nasıl kandırabilir acaba.. Kızım senin içkine ilaç da katar bu çocuk, dikkat et Velhasıl kelam güzel bölümdü yahu.. Mahur ile Celal açısından yavan gözükse de, düğümlerin çözülüp yeni düğümlerin atılması açısından gayet doyurucuydu..

Hayda.. Maraşlı atlatır mı diyorsun şimdi Olsun ilk falsoyu verdi diyelim biz.. Mahur, Celal'in giydiği iç çamaşırı markasına kadar öğrensin artık yeter ya bıktık, kimdir bu adam Şimdi iç çamaşırıyla ne alakası var demeyin lütfen, deyimsel bir ifadeyi böyle çevirdim yanlış anlamayın

Eh o zaman, bir türlü gelmeyen fragmanları ve yeni bölümü bekleme vakti de geldi bile

[lazuli]

Bölümü sevdim. İki bölümdür bir ilerleme var.

Savaş'ın klasik bir hikayesi var aslında. Karton bir kötü gibi demiştim ama işin aslı öyle değilmiş. Nihayet karakter biraz açıldı da anlayabildim derdini.
Uyuşturucu ticaretindeki asıl amacı para kazanmanın yanında Aziz'in babasına yaptığını Aziz'e yapmak olmalı ama Türeller uyuşturucu ticaretini yaparak büyüdüler diye okuduğumu hatırlıyorum bir yerde. Aziz için en iyi son bence de bu olur bak.. Savaş'a bu konuda hak veriyorum.
Aziz'e ne yapsa yeridir.

Necati Mahur'a Ömer'in evlendiğini söylerken araştıracağını düşünmemişti hiç.Mahur, Savaş'ın Ömer'in oğlu olduğunu söylediğinde yaptığı hatayı anladı ve sinirlendi.
Savaş'ın öldürülmesini istemesinin nedeni kendisinin ifşalanma korkusu. Bu ihtimal karşısında çıldırdı bence.
Ömer konusu geçtiğinde içi acıyor ama bu ailesinin Ömer'i öldürdüğünden mi kaynaklı yoksa babası olduğunu biliyor da ondan mı emin olamıyorum. Ben doğduğumda çoktan hapisteydi lafından doğmadan bir süre önce hapse girdiği anlamı da çıkabilir. Onun oğlu olma ihtimali yüksek.
Babasının Ömer olduğunu ve bunu bildiğini varsayarsam sırf kendini kurtarmak için kardeşi olduğunu bildiği bir adamın öldürülmesini istedi. Diğer taraftan aynı evde büyüdüğü kardeşi Mahur'un öldürülmesini de göze almıştı zaten daha önce. Bu daha kötü bir durum zaten. Necati her türlü dizinin en vicdansız karakteri olmaya aday gözüküyor.
Bu konu çok karışık, mantığa oturmayan şey çok neyse.. Ethem bey 13. bölümde bu konuyu açıklığa kavuşturur bence. Sezon finaline kalmasını hiç istemiyorum.

Celal'e karşı nötrdüm bu bölüme kadar ama fazla heroya bağladı. O adamları indirip Savaş'ı götürmesi hele çok itici geldi.
Zaafı da yokmuş. Ya tabii o yüzden çıldırdın Zeliş için. Çıldırmak yerine bir kerede zaafım yok deseydi inanabilirdim. Ama rolünü o an iyi oynayamadı, yapamadı. Zeliş'i harcayamaz ama ilerde bir ilişkileri olduğunda Mahur'u çatır çatır harcar rahatlıkla. Şöyler olur yani, teşkilat ondan Mahur'un zaafı olmadığını kanıtlamasını ister o da kanıtlar.
Savaş'a karşı şov yapsa da Celal'in de Savaş'tan pek farkı olduğunu sanmıyorum. Bunu ileriki bölümlerde göreceğiz artık.
İkisinin de ortak bir yanı var, aileleri için intikam almak. Celal de bu konuda kendince haklı sebepleri vardır derdi, çünkü kendi de aynı durumda ve o da Savaş gibi bir Türel'in peşinde ama hangisi olduğunu bilmiyor.

Ben bu sorgu odasındaki sahnelerin hep eski olduğunu sanıyordum. Sorgu odasındaki kadın doğum hikayesine çok içlendi. O işkolik eş bu işkolik kadın mı acaba. Gerçi Celal başka memlekette demişti. Bu kadın da klasik Celal'e ilk görüşte aşık olanlardan gibi

İlhan'a acıyamıyorum. Aptal bu çocuk. Eşi de ayrı cins. O ailedeki en normal kişi Firuzan
Ozan'a bayılıyorum. Bir dakika içinde kendini iki farklı kişiye satabiliyor adam

Mahur'un o mekana gitmesini ciddiye almıyorum hiç. Bir şey çıkarmaz.

[fracture]

Herkese merhaba,

Mahur bir ipucuna ulaştı ama Maraşlı bu meseleden yırtabilir çünkü pek Maraşlı'nın aleyhine bir durum yok gibi.İşte vardı böyle bir mekan, son günler kapanmış diyebilir.Yani Mahur hala Maraşlı'ya inanmaya devam edecek şimdilik. Yalnız orada ne bulmayı umuyordu acaba Mahur?:))

Bölümü izlerken diziden koptum, Maraşlı izlemiyor gibiydim..Olaylar hızla çözülüyor ve ben de buna ayak uyduramıyorum.Eski sıcak sahneleri arıyordum bölüm boyunca.Aslında macera tarafının ağır bastığı bölümlerin olması normal ama olayların seyri değişti,yeni bir level'e geçtik sanki. Bir daha eski tarzda bölümler görmemek ihtimalimiz de var sanki.

Aslına bakarsak dünkü Celal'i pek sevemedim ben.. Yani görev adamı olan Celal'i.. Zaten fragmanlarda da sevmemiştim, bölümü izlerken de hissettim bunu.. Gözü hiçbir şeyi görmüyordu.. Tamam her şeyi kızı için yaptı fakat sonuçta yine yaptıklarıyla zarara uğrayacak Zeliş olacaktı.. Mahur'a dün bayağı hâk verdim açıkçası.. Bu mesela ileride ilişkileri açısından da çok sıkıntı bir durum.. Mahur her an tetikte olmak zorunda.. Buna ne kadar dayanabilir Mahur, bilemiyorum ki daha ortada ilişkileri bile yokken stres altındaydı Mahur.. Bir de düşünün ki olduğunu.. Herhalde eve bağlayacak adamı bu gidişle başka çare yok.. Ya da gider o da dağ evine kapatır adamı

Bir de şimdi diyorsun ya.. Celal alttan girer üstten çıkar Mahur'u ikna eder.. Doğru, bu da var.. Bir de karşıda her an ona inanmaya hazır bir kadın var.. Celal bir "a" dese Mahur inanır artık.. Geçen sevgili lazuli de diyordu zaten bunu.. O yüzden bu son andaki durum bana da yaş gibi gözüktü.. İleride darbe yer yine Mahur buradan.. Ya da ters köşeye uğrarız bilemem.. Bakalım artık..

Bununla birlikte Mahur'un bir yönünü daha tanıdık aslında.. Sevdiği biriyle küs kalmaya ya da ayrı kalmaya gönlü yok.. Babasında da bunu yapmıştı mesela.. Hatta yine ne kadar güvenmese de ailesine sığınıyor, onlara karşı ihtiyacı mevcut.. Dün de Celal'e küs kalamadı.. Celal kalbini kıracak ağır bir cümle kurdu.. Mahur bunu bile yuttu.. Hastanedeyken selamsız sabahsız Şirin'e yöneldiği an, Mahur'u perişan gördüm.. Celal ile göz teması kurmaya çalıştı fakat ancak ufak bir selamıyla karşılaştı.. Celal güç bela zorlukla Mahur'un yanına gittiğinde, Mahur'un yüzüne yerleşen o rahatlama ve gülümseme hâli de anlatıyordu bunu..

Celal, babasından izin isteyince de çok korktu hâliyle.. O gün yanına gelince, bir şekilde Celal'in de gitmesini engelleyip, öğrendiklerini ailesine söyleme bahanesiyle sen de gel yanımda ol dedi..

Ve aslında ilk itirafını da abisine yaptı Mahur.. Savaş ile birlikte giden Celal'i engellerken, abisinin bu senin meselen değil artık bırak dediği an, ne biliyorsun dedi.. Abisi de ne demek o diye tutmaya devam etti Mahur'u.. Bu saatten sonra Mahur cephesinde ne kadar bir geri adım olur Celal'e karşı bilemiyorum.. Yani boş bir mekan onu Celal'den koparabilir mi bu kadar çabuk.. Ben de şu an emin olamadım.. Celal'in bir cümlesine ikna olabilir, haklısın galiba..

Diğer tarafta Celal'in, Mahur'un ailesine karşı şüphelenmesini engellemesi de ilginçti.. Baştan beri ailenin içinde bir hain var, seni öldürmek isteyen biri var diyordu.. Bunun için herkesi karşısına aldı.. O da bu kişiyi bulunca işlerin kolaylaşacağını sanıyordu.. Başka şeyler girdi araya ve Celal, Aziz'in bir katil olduğunu öğrendi.. Mahur dün Savaş'ın annesiyle konuştuktan sonra babasının katil olma ihtimalini tekrar düşündü.. Ve bu sırada, Celal yok öyle bir şey nereden biliyorsun diye yine yönünü değiştirdi.. Elbet bir planı mevcut.. Mahur'un fevri hareketlerini bilerek, aceleye getirmeden her şeyi kendine saklıyor.. Zamanında fotoğraflar da ondaydı fakat Mahur'un bundan haberi bile yoktu.. Yine önemli bir delili mevcut elinde ve Mahur'un en hassas noktası olduğunu bildiği görüntüleri saklıyor Celal..

Peki sizce saklamalı mı saklamamalı.. Yani mantıken saklamalı.. Daha ortada kesin bir sonuç yok Celal için.. Mahur'u şimdiden yıpratmak istemez, ayağına da dolanmasını istemez hâliyle.. Bu konuda hak veriyorum.. Fakat kalbim öyle demiyor ne yazık ki Mahur'dan sakladığı her ne olursa olsun, beni üzmeye başladı.. Sanırım ben de duygusal tarafından bakıyorum duruma.. Celal gibi duygusuz ve robot değilim ne yapayım

Dizinin her bölüm değişen kurgusuna ayak uydurmak gerçekten zor.. Yani herkese hitap eden bir dili yok, oluşmadı da.. Bazen her telden çaldıklarını düşünüyorum.. Mesela bu hafta kimlere hitap ettiler pek emin değilim.. Ne kadar ilgiyle izlesem de biz ne ara buraya geldik diyorum her seferinde..

[lazuli]

Şimdi sosyal medyada okudum. Celal'in önündeki kağıtta Hilal adı geçiyormuş. Hemen altında da Zeliş'in dünyaya geldiği yazıyor.
Sorgu odasındaki kadının adı Maraşlı sayfasından öğrendiğimiz üzere Hilal. Sayfa yöneticisi artık Hilal olayların içinde daha fazla olacağından adını belirtti bence.
Geçen bölüm Celal doğum hikayesini anlattığında Hilal kendinden geçti, daha önce de dikkat çeken tepkilerde bulunuyordu. Celal'e kızının annesini sorduklarında verdiği tepki de manidarmış ama ben o kağıttaki hikayenin çoğunun yalan olduğunu düşünüyorum. Celal Mahur'a Zeliş'in annesinin başka bir memlekette olduğunu da söylemişti hem. Gerçi Mahur'a gerçeği neden söylesin.
Kağıtta yazan isim değil de Hilal'in tepkileri şüpheli Ben Celal'e platoniktir diye bekliyordum.
Yalnız Hilal gerçekten eski eş ise Celal'in üstü konumunda. Bunu sevdim.

Kadının tepkileri ve kağıtta ismini görünce mantıklı geliyor ama bilemiyorum eski eşi başka biri gibi geliyor

Bu adamın hayat hikayesi nerede gerçek nerede yalan acaba Seyirciden bunun saklanmasını sevmiyorum.