Kanlıca ve Anadolu Hisarı’nı çekimleri için mekân seçen ‘Diğer Yarım’ dizisinin tanıtımından anlaşıldığı kadarıyla, mahalleleri ve aileleri buluşturan öykünün başlangıcı, Meryem ile Ecevit’in, büyük sözü dinlemez aşıklar modunda, direne direne gerçekleştirdikleri evlilik olayına dayanmakta.
Konunun gelişimi ise evlenince samanlığın seyran olmadığını anlayıp aşklarından başka ortak yönlerinin bulunmadığını yavaş yavaş kavrayan çiftin, ikiz kızlarını paylaşıp yolları ayırmasıyla gerçekleşmekte… Ondan sonra gelsin ‘her şey yalan’ komedisi.‘Diğer Yarım’ın komedisinin temeli de, sudan sebeple kavga edip bencilce bir yaklaşımla mahkemenin verdiği çocukları birbirlerine göstermeme kararı alan Meryem ile Ecevit’in birbirlerinden habersiz büyüyen ikiz kızlarının bir gün ansızın yaşanan tesadüfle karşılaşmalarına dayanmakta…
Yüzlerinin aynılığına karşın yaşam tarzları taban tabana zıt olan ikiz kardeşlerin yıllar boyu kendilerinden saklanan gerçekleri ortaya dökmek için el ele vermesiyle, ikiz kardeş olgusunu devreye sokan yapımın odaklandığı noktaya gelince… ‘Yalancının mumu çarpışmaya kadar yanar’ diyen hikâyede, yalanlarının ortaya çıktığından habersiz olarak yaşamlarını sürdüren anne babaya iyi bir ders verilmesi ve yeniden birleştirilme gayreti!
***
Dizinin yol haritasını ortaya koyduktan sonra gelelim zurnanın zırt dediği yere…
‘Kardeş Payı’ da dâhil olmak üzere pek çok projeyi ekrana taşıyan Mehmet Yiğit Alp’in yapımcılığındaki ‘Diğer Yarım’ iş yapar mı?
Her şeyden önce yaz sezonunda deveye sokulması büyük avantaj.
Bunun ötesinde, ön bilgilerin ışığında görünen köyün bundan ibaret olduğu ve ATV’nin Haziran’da ekrana çıkartması beklenilen ‘Diğer Yarım’ın konu geneline baktığımızda, ‘Küçük Ağa’ ya da ‘Huzur Sokağı’ dizilerinden aşağı kalır bir yanının olmadığını da görebiliyoruz. Ayrıca rol ustalığı yılların tecrübesine dayanan Nevra Serezli’nin varlığıyla gücünü artıran dizideki oyuncuların içerikte sırıtmaması da önemli… İpek Tuzcuoğlu, ‘Düriye’nin Güğümleri’ndeki performansıyla komedi yönünü ortaya koymuş durumda… ‘Muhteşem Yüzyıl’ın Fatma Hatun’u olarak akıllarda yer etmenin ardından Esma ve Zeynep’i canlandıracak olan Gonca Sarıyıldız’ın ve oyunculuğunu farklı dizilerle kanıtlayan Orhan Kılıç’ın komediyle ters düşmeyeceklerini de düşünebiliriz.
Yani başrollerin hal ve gidişi az çok garanti. Geriye kalıyor yan roller ki, onların ‘Diğer Yarım’a katkılarını da ekrana merhaba dedikten sonra net biçimde göreceğiz. Ama çoğunun tiyatro kökenli olduğunu düşünürsek, oyunculuk açısından dişe dokunur bir sorun çıkmayacaktır.Dolayısıyla bu tür komedilerde başarıyı yakalayabilmek için asıl önemli olanın, mahallelerin ailelerini kıvamında esprilerle buluşturabilmek olduğu gerçeği bir kez daha çıkıyor karşımıza! Bunun yükü de kalem tutan ellere düşüyor nihayetinde.
Abartıya kaçmayan, yapılmışların taklidine düşmeyen ve esprilerin suyunu çıkartmayan bölüm senaryoları oluşturulursa, ilginçliklere sahne olmaya müsait bir dizi şeklinde gördüğüm ‘Diğer Yarım’ın tutmaması için bir sebep kalmaz diyorum. Ötesini izleyerek yaşayacağız.
Yer imleri