The Undoing (HBO)

HBO kanalının Nicole Kidman'lı ve Hugh Grant'lı yeni dizisi The Undoing, 25 Ekim'de başlıyor. Daha önce 10 Mayıs'ta başlayacağı açıklanan dizi, pandemi sonrası ertelenmişti. Dizinin yayın tarihi yeni tanıtımı eşliğinde duyuruldu.


Mini dizi olan proje, Jean Hanff Korelitz'in You Should Have Known romanından uyarlandı. Psikolojik gerilim türündeki kitap, Grace Sachs karakteri üzerine kurulu. İlk kitabını yayınlamak üzere olan başarılı terapist Grace'in iyi bir eşi ve genç bir oğlu vardır. New York'ta devam ettirdikleri düzgün hayatları bir anda sarsılır: Korkunç bir ölüm, kayıp bir koca, ortaya çıkan birçok gerçek. Bu zamana kadar kocasını tanıdığını düşünen Grace, sahip olduğu hayatı yıkıp kendisi ve çocuğu için yenisini kurmalıdır.


Dizide bahsi geçen Grace'i Kidman, onkolog kocası Jonathan'ı Hugh Grant canlandıracak. Kadroya yer alan Donald Sutherland ise Grace'in babası Franklin Renner'ı oynuyor. Sezon altı bölüm sürecek. Diziyi Big Little Lies'ı kanala hazırlayan David E. Kelly hazırladı.

David E. Kelly + HBO + Nicole Kidman = başarı formülü.

İlk iki bölümü izledim ve çok beğendim. Kelly diziyi yazarken diğer dizisi Big Little Lies’tan esinlenmiş belli, benzerlikler göze batıyor. Benim için sorun değil, BLL’i de severek izlemiştim ama farklı bir konu bekleyenler için hayalkırıklığı olabilir.

Toplam 6 bölümden oluşmasına rağmen ikinci bölümde önemli sırlar açıklığa kavuştu. Bu yüzden hikayenin nereye gideceğine dair fikrim yok ve bu durum daha çok merakımı arttırıyor.

Edit: merakıma yenik düşüp iki bölüm daha izledim. Dizi klasik bir polisiyeye dönüştü, onu Law & Order, Broadchurch, Marcella, Chicago PD gibi dizilerden ayıran tek şey yüksek bütçeyle çekilmiş olması ve zanlının aranışı polis gözünden değil sivil gözünden işlenip gösterilmesi.

Katil hemen hemen herkes çıkabilir. Herkesin kendince sebebi var. En büyük ters köşe Grace olur ama bence babası ve arkadaşı Sylvia güçlü adaylar. Katil bu üçlüden biri çıkar bence. Gerçi Jonathan tüm gücüyle dikkati başkaları üzerine çekmeye çalışıyor ama o da sağ gösterip sol vurabilir.

Son saniyeye kadar başkasından şüphelendim ama katilin X çıkması mantıklıydı. Özellikle çocukluğunda yaşadığı olayın ardından gösterdiği tepki ortaya çıkınca katilin bu kişi çıkacağı tahmin edilebilirdi ama ben son ana kadar ters köşe bekledim.

Güzel bir yapım olmuş, heyecanlı ve merak uyandırıcı. Her bölüm kafamı allak bullak etti. Nicole Kidman zaten çok başarılı ama Hugh Grant da rolün hakkını vermiş. Donald Sutherland’i yollar sonra yeniden izlemek keyifliydi. Son sahne bence daha dramatik ve vurucu olabilirdi, büyük bir duygu patlaması yaşanabilirdi. Minidizi olarak tasarlanmış ama yine de uzatılabilir, Big Little Lies ve Perry Mason’de olduğu gibi.

Spoiler İçermektedir

Şüphelendiğim kişi Grace’ti. Jonathan’ı o gece kadınla gördüğünü ve anın etkisiyle kadını öldürdüğünü düşündüm. Böyle düşünmeme yönetmen de yardımcı oldu. Grace’in gözünde canlanan olay gecesinin, o geceye dair hatirladığı resimler olduğunu düşündüm. Aksi halde neden o sahne parçalarını Grace’in sahnelerinde görelim? Seyircinin kafasını karıştırmak için uygulanan bir hamleymiş meğer. Jonathan cinayeti işlemesine rağmen oğlunu şüpheli gibi göstermesi ürkütücüydü. Dışardan bakınca sevgi dolu, merhametli, şefkatli biri. Ama iç dünyası canavar. Hugh Grant’ı izlemesi gerçekten keyifliydi.