Sevgili Zuzinha her zaman oldugu gibi hemen hemen hepimiz ayni duygular icinde degil miyiz... Bakalim nereye varacak umutlarimiz, düsüncelerimiz beklentilerimiz ne kadar tutacak yahut bizi ne kadar uzaklastiracak... Galiba bu hikayeyi bu kadar dilimize dolamamiz, merak icinde yeni bölümleri beklememiz, kendimizi kaptirmamiz, tüm heyecanimiz hep bundan... Henüz bilmiyor olmamizdan... Ama eninde sonunda tam da tüm korktuklarimizin basimiza gelecegi olasiligindan...

Aslinda düsündüm de... Yani, simdi masamda otururken önümde isleme koymam gereken belgelerle ilgilenecek yerde zihnimi Sen Cal Kapimi´na yormayi tercih ettigim icin herhalde geldi aklima gelenler... Icimde artan bir endiseyle... Sanki hemen mümkün oldugunca toparlanmazsa bu hikaye git gide cirkinlesecek gibi görünüyor..
Korkarim 12. bölüm sonunda olumsuz degisimler görecegiz, görünmez kiliclar cekilecek, sinirler gerilecek ve cok cirkin bir savas baslayacak...
Daha en basinda... Serkan´in yaptigi bir defa cok ayipti zaten... Sirketi bahane ederek eski sevgilisi Selin´in kendisinden ayrildiktan sonra aldigi Ferit ile evlenme kararina saygi duymamasi cok cirkindi...
Sonra.... Eda´nin Cenk´in gazina gelmesiyle Serkan´i zor durumda birakmasi, ardindan suc ortakligini kabul etmesi bu cirkinligin devami oldu...
Aydan ile Seyfi´nin olaya müdahil olmasi hatta ve hatta Aydan hanimin zerre vicdan azabi duymadan bu plana destek vermesi de tuz biber katti...
Derken Eda´nin halasi ve arkadaslarina, Mardin´deki asirete, evin icinde Alptekin´e.... Magazin basini yoluyla tüm is dünyasina, oradan tüm sosyeteye... Tüm Türkiye halkina, dolayisiyla sendika, sivil toplum örgütleri ile mimar ve mühendisler odasi üyelerine... Holding´in Londra´daki is ortaklari, belki de Kralice Elisabeth´e bile yalan söylendi be ya...

Minicik bir tas atildi göldeki dupduru suya... Halkalar genisleye genisleye büyüdü, büyüdü.... Sonucta herkes üzüldü...
Ama en büyük ayip elbette zavalli Ferit ile Selin´e yapildi... Dogruya dogru!
Ferit kötü karakterli biri degilken Selin´i sevmekten baska hic bir sucu olmadigi halde en cok harcanan ve Serkan´in önyargilarina kurban edilen oldu... Simdi Selin´i nikah masasinda terk etmesine hic sasirmiyor hatta seviniyorum bile..

Zaten görsem bir yerde ilk önce "Evladim, zararin neresinden dönersen kardir! Ömür boyu mutsuz olmaktansa bir kac ay cekecegi ask acisini yeglemeli insan.. Verilmis sadakan varmis ki, aklin basina gelmis...." derim yani...

Ona da yazik...

Itiraf edeyim ki, Ferit´e gösterdigim müsamahayi Selin´e gelince gösteremiyorum... Cünkü yüregi "Serkan! Serkan! Serkan!" diye atarken cabucak Ferit ile evlenmeye kalkismasini anlamiyorum... Adil degil bir defa..
Yani yakinda evlenmek istedigi biriyle ayni evde yasamasini ve ayni yatagi paylasmasini anlayabilirim... Ama o adami, israrla daha iki - üc ay öncesine kadar bahcedeki havuzunu olmasa da geri kalan hayatini ve de yatagini paylastigi öbür adamla ayni ortamda yanyana görmek istemesini anlamiyorum...
Ayni sekilde Serkan ile Eda´nin ayni evi ve ayni yatagi paylastiklarini düsündügü halde, onlari sürekli gözgöze, elele gördügü halde Serkan´i hic bir sey olmamis gibi geri istemesini de anlamiyorum... Selin´i anlayamiyorum.. Cünkü bu tür davranislar bence cok cirkin...
Selin belli ki, Ferit ile evlense de evlenmese de ilerleyen bölümlerde cok mutsuz olacak... Ferit herhalde kötü niyetli bir intikam melegine dönüsecek... Eh, o "yikilan duvar-altinda can veren insanlar" olayi ona bosubosuna aksettirilmedi sonucta.... O bilgi artik Ferit´in elinde Serkan´a ve Alptekin´e karsi kullanacagi cok güclü bir silah!
Gitti Kaan geldi Ferit! Sonunda Serkan hakli mi cikacak yoksa?
Ee... Ama... Napalim.... Önemli olan tek sey.... Eda ile Serkan´in asklari, onlarin mutlu olmalari...


Mi diyelim?
Diyebilir miyiz... ciks... bence diyemeyiz... ama gidisati biraz daha sabrederek hep beraber birimizi güclendirerek bekleyebiliriz...

Sevgilerimle...
Yer imleri