Sila ise o sira kararini vermisdi. Borana ne pahasina olursa olsun söyleyecekdi hamile oldugunu ve bebeginden vazgecmeyecegini. Salona yakladiginda ise Abayla Boranin konusmalarina sahi olmusdu ve gizlice merakindan dinlemisdi.
Abay: Iyi ya iste Boran...ne güzel...böyle bir sey olsa...
Boran: Hayir Abay hayir....bilyorsun gecmisimi...
Abay: (sinirli) Anlamiyorum niye evlendin bu kizla o zaman...sevmiyorsun madem...söyle sunu artik...benden bir sey gizledigini biliyorum Boran...söyle...rahatla...belki sana yardim edebilirim o zaman...
Boran suskunlugunu Firat agaya verdigi söze ragmen bozmusdu sonunda. Icinde saklayamiyordu artik.
Boran: Ben...ben...Firat aganin istegi üzerine evlendim Silayla. Ona bir can borcum vardi ve o da bunu böyle ödememi istedi...
Sila bir an bütün dünyanin basina yikildigini sanmisdi. Kahrolmusdu. Paramparcaydi. Ölmek bile bu duydugu sözlerin yaninda hafif kalirdi. Dayanamiyordu. Bogluyor gibiydi. Babasininm ve annesinin mezarlarinin basinda almisdi solugu.
Sila: (bogazi dügüm dügüm ve aglayarak) Babam...ne yaptin sen...ne yaptin...keske ölseydim de bu aciyi yasamasaydim...beni sevmiyormus baba...istemiyor beni...yüregim cok aciyor baba...hic olmadigim kadar yalnizim...keske yaninizda olsaydim simdi...annem babam...ne anlami kaldi ki yasamanin...
Silanin birden hamile oldugu aklina gelmisdi.
Sila: Ama korkma baba... ben icimdeki bebegim icin torununuz icin yasayacagim güclü olacagim...hani derdin ya hep cözülmeyeek hic bir sey yoktur...her daim umudunu yitirme....sevdikce sevginin karsiligini alacaksin diye...yitirdim baba...umudumu yitirdim..olmadi baba...bu hayatta hep yenildim ben...biliyorum her seyi benim mutlulugum icin yaptin...ama keske...gidiyorum baba....gidiyorum...
Sila babasindan ve annesinden onlarin o cok sevdikleri “Sunam“ uzun havasini söyleyerek veda etmisdi.
Borana ise bir mektup birakmidi.Gitmisdi.
Boran odalrarina girdiginde ise Silanin yoklugunu hemen fark etmisdi. Yatagin üzerindeki beyaz zarfa takilmisdi gözü. Almisdi eline ve okumaya baslamisdi.
Boranim,
sevdigim...tek sevdigim...hayatimin anlamiydin sen...senden babam adina özür diliyorum...seni hic bir zaman bu duruma düsürmek istemezdim...sevmedigin bir kadinla yasamana mahkum etmek istemezdim...biliyorum..herseyi biliyorum...ama üzülme...seni suclamiyorum... seni o kadar cok seviyorum ki o kisacik zamanimizda herseye ragmen mutluydum...bu mutuluk benim icin bir ömre bedeldi...inan bana senin yaninda olmassamda tüm zamanim seninle...özgürsün artik sevdigim...sana söylemek istedigim ama söyleyemedigim bir gercekle gidiyorum..icimde bebegimizle gidiyorum...merak etme ben gitsem de sen can borcunu ödemis olacaksin...sevdigim...Boranim...Hoscakal!
Sila
Boran yere yigilmisdi. Silanin gidisi gecde olsa onun gözlerini acmisdi....bir tokat gibi carpmisdi yüzüne.
“Allahim ne yaptim ben...ne yaptim...Sila...Sila seni seviyorum...gitme...birakma beni...Aptal...ne bekliyordun ki...onun ömür boyu ona sundugu bu lanet olasi hayati sürdürmesini mi...ne yaptim ben...ne yaptim bize...seviyorum seni Sila...seviyorum...meger sen benim solugummussun ..soluksuz kaldim Sila...yasayamam sensiz...sen yoksun iste...yoksun artik...neye yarar bunlari haykirmam...ama umudumu yitirmicem Silam...vazgecmicem...senden ve bebegimizden vazgecmicem...“
Boran tüm dünyayi birbirine katmisdi. Heryerde aramisdi onu. Fakat Sila izini kaybetdirmisdi.
Gidikce tükeniyordu. Sadece umudu onu ayakta tutabiliyordu. 4 sene dile kolay...4 sene her gün her an her saniye onu düsünmekle ve aramakla gecmisdi. Soluksuz insan nasil yasayabilirdi ki? Ne yapyacagini....nerde arayacagini bilemiyordu Boran. Sonra aklina bebekleri geliyordu. Kizimiz mi yoksa oglumuz mu var...ne aci...bilemiyordu...bana mi benziyor yoksa Silama mi...dünyalar güzeli Silama mi?
Dayanamiyordu artik onsuzluga. Bir gün Silasina daha yakin olabilmek ve her zaman oldugu gibi onun varligini yüreginde hissedebilmek icin Silanin babasinin evine gitmisdi. Odasina girip esyalarina dokunup odaya sinmis kokusunu cekmisdi icine. Sonra bir defter görmüsdü masasinin üzerinde. Acip okumaya basladiginda Silanin günlügü oldugunu anlamisdi. Aglayarak bu genc kizin bütün duygularini yalnizligina ragmen hayata ne kadar büyük bir umutla baglandigini görmüsdü. Biliyordu karisini nerde bulabilcegini artik. O satirlari okurken kalbi heycandan duracak gibiydi. Yeniden dört elle sarilmisdi hayata. Datcadaydi karisi. Emindi. Günlügünde yazdigi son satirlari okudugun da ise kalbi parca parca olmusdu.
“Bugün sana veda ediyorum günlügüm...küsme bana olur mu...küsme sakin...ama bugün yalnizligima son veriyorum...ne garip...hayattan bunu hic bir zaman beklemezken...bütün hayalim gercek oldu...ona kavusuyorum...canimi gözümü kirpmadan feda edebilecegim insana kavusuyorum...BORAN’la EVLENIYORUM...Elveda günlügüm...“
Sila 4 senedir Datcada yasiyordu. Orda pansiyon calisdiran cok tatli bir kadin tanimisdi. Aynur ablasinin yaninda calisip onun yalnizligini paylasiyordu.
Ogullari olmusdu. Ayni Borana benziyordu. Sila Ulasinin gözlerine baktiginda Borani görüyordu. Onu hayata baglayan Ulas olmusdu. Ne yapiyor acaba Boran diye düsünüyordu zaman zaman. Mutlumudur artik? Sevdasini kalbine gömmüsdü Sila ve Boransiz “yarim“ bir insan olarak yasamayi ögrenmisdi taki Boran onu bulana kadar.
Karsisindaydi. Bitkindi. Sanki yillarin acisi sinmisdi yüzüne, yüregine. Eli ayagi bosanmisdi Silanin. Titremeye baslamisdi. Gözyaslarina hakim olamiyordu. Boran ondan farksizdi. Bir heykel gibi hic kipirdamadan Silasini seyrediyordu. Ici aciyordu. Ici kaniyordu. Sonra kosarak anne anne diye ayni kendine benzeyen oglu Ulas gelmisdi. Sila oglunun yaninda durdugunun farkinda bile degildi. Boran yere yigilmisdi. Gözlerine inanamiyordu. Dünya dönmüyordu. Nice sonra hic konusmadan kalkmisdi. Agir adimlarla Silanin yanina gidip önünde durmusdu. Sonra bu yüce insanin karsisinda diz cökmüsdü.
Boran: (aglayarak) Silam...sevdigim...seni seviyorum...seni ölesiye seviyorum...sen benim yasama umudum solugumsun...sensiz ben bir hicim...(sessizce) affet beni...affet...
Sila oglunun babasina hayatinin anlamina daha fazla karsi koyamamisdi. O da yavasca yere cökmüsdü. Boranin yüzünü avuclayip gözyaslarini silmisdi. Sonra Ulasi da yanlarina alip simsiki sarilmislardi birbirlerine bir daha ayrilmamacasina....
SON
Not: Sunam uzun hava/ Kaynak Uğur MUTLU
Yer imleri