Bugün teve2'de tekrarı yayınlanan bölümle ilgili tespitlerim:
1-Ali Rıza Bey'in kibirinden illallah geldi. Ahmet'ten borç aldı, adamcağız bir derdin varsa söyle dedi, ikiletmeden bankaya gitti borç verdi, ne zaman ödersen öde dedi. Ali Rıza Bey'in iki cümlesinden biri ''esnafa borçlandık, kahveciden para aldım, ne hallere düştük''.
2-Cem'in annesi sofrada tatil muhabbeti açılınca, Necla lavabodayken, ''belki seneye Necla olmaz'' dedi (boşanırlar anlamında). Ama seneye kendi oğlu yoktu, vefat etmişti. Büyük konuşmamak lazım cidden, başımıza ne gelecek bilemiyoruz. İbretlik bir replikti o.
3-Perihan Savaş'ın canlandırdığı karakter Firdevs'in bir ön izlemesi sanki. ''Aptallık etme Ferhunde'' kısmında bana Firdevs'i andırdı.
4-''Siz geldiniz ben gidiyorum'' repliği çok sık geçiyor dizide,dikkatimizi çekti.
5-Tekin ailesi kendilerine henüz bir şey yapmayan Ferhunde'ye surat asıyorlardı, Cem'in ailesinin Necla'yı hemen kabul etmesini bekliyorlar. Oldu canım. Tamam kadın uyuz ama Necla'ya olan tepkisinde çok haklı. Ah Hayriye Hanım ah!
6-Leyla'cım güzelsin, tatlısın ama akıl yok işte ya. Tekrar Oğuz'a nasıl gittin sen?
7-Ayşe bugün bilgisayarda Kraloyun oynuyordu
8-Cevriye'ye bol bol sövüyoruz ama Güler Ökten'i çok seviyoruz. Telefonda yaptığı patavatsızlık iğrençti, Tahsin'in onu savunması da kötüydü ama Ali Rıza Bey'in (hele Nehir oradayken) sandalye fırlatmalı sinir krizi de abartıydı.
Yer imleri